Farkın Olsun



Doğayla iç içe yaşıyorum. Her gün yeşilin farklı bir tonuna şahit oluyorum. Akşam işten eve döndüğümde kapımın önündeki lavanta çiçeğini koklayınca günün güzelliği tamamlanıyor sanki. Dünya çok gerçek. Hep söylerim asla toz pembe değil. Savaşların devam ettiği bir dönemdeyim. Acılar çok. Eğer kendinize inanıyorsanız deneyin; bunca kötülüğün ortasında elinizin değdiği şeylerin güzelleştiği oluyor. Neye dokunsanız sizinle yeniden can bulduğu oluyor. Ona ufacık da olsa farklı bir şey taşıyorsunuz. Sizin farkınız onu farklı yapıyor. Yenileniyor. Yıllardır etrafının farkında olan biri olmaya çalıştım. Küçük sorunların beni hayattaki her şeye kör etmemesini sağladım. En kötü günlerimde bile gökyüzüne bakmayı ihmal etmedim. Her gece aya bakmayı da. Anı yaşamayı, yanımda bulunana ve güzeli hakedene güzelliği yaşatmayı sevdim hep.

Bilirsiniz ikinci dünya savaşı askerlerinden insanlığa kalan bir yöntem var: otostop. Birkaç gün önce hızlı geçtiğim bir yolda bir çocuk farkettim. 11-12 yaşlarında. Geçen arabalardan birine binmek için elini kaldırıyordu. Önce geçtim, sonra durup vitesi geri aldım. Koşarak yetişti. Bu çocuğa söylemem gereken bir şeyler olduğunu o an anlamıştım. Kişi kendini yüzünden belli eder, hele de çocuksa. Aldım arabaya. Önce kızdım. Sonra anlattım. Anadilimiz aynı olmasa da farklı olan bendim, onun diliyle konuştuk yol boyunca. "İnsanlara güvenme ama daima güvenilir insan ol oğlum dedim. Tehlike büyük". Onu indirdiğimde şunu farkettim, birine güvenip güvenemeyeceğimizi anlamanın en iyi yolu ona güvenmektir. Hemingway öğretisi. Birileri ne kadar güvenme dese de denemeden öğrenemeyecek.

Günler geçiyor. Farkedince hiçbir gün aynı değil. Yaşamaya değer çok şey var. At hayalim var şimdilerde. At edinme hayali. Tertemiz bir sabaha uyanıp yanında iyi hissettiğim biriyle ormanın eteklerinde at gezintileri yapmak isteği sardı bu aralar. Samimiyetle isteyince her şey mümkün. Gerçekten isteyince hayat farklılaşıyor.

Popüler Yayınlar