İnsana Rast Gelesin


(Sana bunları yazıyorum ki, büyüyüp de güzel yürekli  bir insan olduğunda kötü kalplilerin varlığından haberdar ol. İyilik yapmaya çalıştığın kötüler hayrete düşürmesin seni, yıkıma uğratmasın. Dilerim sen hep insana rast gelesin)


İnsan diyemediklerimiz var. Hani biz ne kadar başkalarını iyi etmek için gönderilmişsek dünyaya, bazıları da bir o kadar insanlara kastetmek için bu hayattalar. 
İnsani değerlerini yitirmiş, belki de annelerinden hiç kazanamamış; doğruluktan, dürüstlükten, samimiyetten, güzellikten, düzgün karakterli olmaktan kendilerine pay çıkaramamış; sadece nefes alanlar. 
Artık günde sayısız akıl hastasıyla hemhal olduğumu göreceksin. Seni gülümsetenleri anlatıcam yalnızca sana. "Karnımda fare var diyorum, biliyorum inanmıyorsun kızım ama var" diyen şizofreni hastası amcanın sözleri bile daha samimi kalıyor bunlarınkinin yanında. 
Güvenilmez birileri tanıyacaksın.Boylarından büyük ömürlük laflar edecekler de bir baltaya sap olamayacaklar. Balta elimizde, ip belimizde çizmelerimizi giyip ormana gidicez biz ise seninle. 
Onlar günü kurtarıp, ömür tüketmeye devam edecekler. Hedefleriyse çer çöp. Güçlü, insani hedefler koymayı öğreticem ben sana.
Kandıracaklar. Asıl kendilerini kandırdıklarını farkedecek akıl bahşedilmiş olsa; bunca sahtelikle dünyaya sığamazlar. Bir çok insan "ona güven olmaz" diyorsa bir bildikleri vardır, aman gözardı etme. Güvenimle güvenli bir insan yaparım sanma. İyi bir hayat yaşamak istemeyene kimse iyi bir hayat sunamaz sakın aklından çıkarma. 
Olmayan vicdanlarını göreceksin. Seri halinde girer çıkarlar hayatlara. Bir değil, iki değil, üç değil. Kaç hayata. Yaptıkları kötülükler zihinlerini sarar ara sıra. Vicdan onlardan güçlüdür, yapışır yakalarına. Kontrollerini yitirirler. Elleri ayakları tutmaz, sağlık sorunları yaşar, mideleri dışa vurur, içleri patlar, boğulacak gibi olurlar. Uykuları zindandır, rüyaları parmaklık. Eğer ki bunları farkedecek olursan şüpheni eksik etme. Karşında insanlara büyük kötülüğü dokunmuş biri var demektir. Ara sıra uyuyamadığın olursa senin de elinden tutup alnını okşarım ben, yaseminli yumuşatıcı kokan yatağında.
Çok konuşurlar. Sürekli konuşurlar. Daima karanlık kelimelerle konuşurlar. Sıkıntılarını anlatırlar. Güzel anıları azdır. Zihinlerindeki kötü günlerini bastırmanın tek yolu konuşmaktır. Onları dinleyecek kişi sen değilsin. Doktorlar var bu ülkede.
Nankör kelimesini öğrenmeni hiç istemem ama nankördürler. Canla başla günbegün derdine derman olmaya çalışsan da, gün gelir sunduğun suyu ateş görürler. Hatalarıyla yüzleşmek de ne, hatalarıyla yüzsüzleşirler. En iyisi mi işi ustasına bırak sen.
Ürkektirler, korkaktırlar. Cesaretli yumrukları var görünür uzaktan, oysa çelimsiz parmakları kıpırdamaz.  Hele çamura batmayagörsünler, biçimsiz kalıpları asıl o zaman çıkar ortaya. Adamın kalıbı çamura battığında belli olur sakın unutma. En zor anında bile cesur olmayı öğreticem ben sana.
Arkalarından bir ton çirkin söz ettikleri insanların yüzüne güler; çıkarları için sahtelikleriyle göz boyarlar. Kendilerine güvenleri yoktur çünkü. Darda kaldıklarında yalnız kalmaktan korkarlar. Bizim elimizin kiri dediğimiz para, onlara her türlü korkuyu salar. Akılları çıkar parasız kalmaktan. Para için boyun eğerler. Hoşlanmadığının yanında kalma zorunluluğun olmadığını öğreticem ben sana.
Karakterlerini satar, yine de yalansız yapamazlar. Zavallı yanındakiler, gerçek sanırlar. Dokuz köyden kovulacak bile olsan gördüğünü, sana söyleneni en doğru sözle anlatmayı öğreticem ben sana. 
Korkaktırlar. Aynaya bile bakmaya korkarlar. Kendi yüzlerini bile görmeye tahammülleri kalmamıştır artık.
Tabii ki oyunları var. Seninle sana yaptığım fesleğenli poğaçalarımızı yerken oynadığımız oyunlar gibi değil. Her seviyesi planlanmış, hesaplanmış, başkalarına zarar veren oyunlar. Oyunlarının birgün kendilerine döneceğinden habersiz kurdukları oyunlar. Kimden ne aldılarsa, aynısını yitireceklerinden habersiz oynarlar...

Bu dünyada güzel insanlar da var. Güçlü, akıllı, sırtını dayadığına asla pişman olmayacağın. Bir gün bile seni şüpheye düşürmeyecek. Sen iyilerle ol yavrum.

Olur da zamanında insanlıktan anlamayan birini tanırsan, bunun da bir sebebi var: insan olana rast geldiğinde sinene sar!

Popüler Yayınlar