Suya Girenin Hiç Mi Suçu Yok?

“Fışkıran bir su kaynağının başında durup, ona lanetler yağdıran bir adam karşısında suyun berraklığı ne derece etkilenebilir? Suyun içine çamur ya da gübre atsa, çabucak onu dağıtır, sürekleyerek götürür, geriye hiç kir kalmaz.” der Marcus Düşünceler’ de.
Adamın kıyısında durup sövdüğü su az daha varlığından ediyormuş onu. Hayatı boyunca dişini tırnağına katıp büyüttüğü benliğini yok etmek üzereymiş. Yaşadığı boğulma korkusu nazarını, dikkatini, odağını kendi benliğine döndürmüş. Enaniyeti okşanmış, çıldırmış durumda. Başına gelen musibetin uyarıcılığından habersiz, doğal olana isyanda. “Allah fesadı sevmez” buyurulmuş öğütlerle dolu Bakara’da. Sevmez bir şeyin doğasına baş kaldırılmasını, tabiatına müdahale edilmesini. Değil mi ki insanın başına insan için doğal olmayan hiçbir şey gelmez. Ne bir tavuğun başına gelen insana gelebilir, ne de bir taşın. “Kıyıya varmadıkları sürece balıklar suyun farkında değildir” der Ursula. Suyun dibini görmeden önce akıntının seni sürüklemesindeki mesaja yönel. Sen daha temkinli ol da, bırak seni dibe çeken su utansın.

Popüler Yayınlar