Aldır Gönül

          İmparator penguenler soyunu devam ettirecekleri bir eş bulduklarında artık birlikte hareket etmeye başlarlar. Suyun altındaki zorlu mücadelede de, karaya çıktıklarındaki rahatlamada da. Kolonide hepsi aynı renkte ve aynı çizgide olmalarına rağmen her biri eşini tanır. Her birinin  kendilerine özgü ses tonları vardır. Yalnızca eşler birbirlerinin sesini ezbere bilirler. Bir süre sonra eş olmanın verdiği yakınlıkla aynı tonda ses çıkarmaya başlarlar. Bu da onları aynı frekansta buluşturur.
Eşler soylarını devam ettirmeye karar verdiklerinde, kuluçkaya yatan anne değil babadır. Ayaklarının üstünde, yürürken bile taşıdığı yumurtanın çatlamasını sabırla bekler. Kabuğundan çıkan yavruyu hayata hazırlamak için bir süre daha vücut  sıcaklığıyla ayaklarında taşıyamaya devam eder. Baba penguen iyi taşıyıcıdır. Her zorluğu üstlenir. Yiyecek bulma zamanı geldiğinde, yavruyu anneye teslim eder. Suyun altında zorlu mücadeleye girer. Eşi ise sabırla bekler.
           Dününden ders çıkarıp, geleceğini tasarlayabilme aklı bahşedilmiş insanoğlunda ise durum biraz daha detaylıdır. İnsanoğlu sonlu olduğu gerçeğini  hatırladıkça aldırışı artar. Aldırış harekete geçmeye zorlar. Hayat mücadelesi içerisinde bir diğerinin derdiyle dertlenip; içindeki sızıya merhem olabilme isteğini doğurur. İnsan en çok yakınının acısına ilaç olabilmeye taliptir. Birlikte hareket edeceği eşini seçtiğinde artık siyah da birdir beyaz da. İyi gün de aynıdır kötü gün de. Acılı yenilen günler önceki günlerde yenilen tatlıların vücuda etkisini yok etmez. Fakat ağzı yandığında eşe uzatılan ayran en doğal tatlılardan tatlı olabilir. Biri diğerine bile bile acı vermeyeceğini bilir. Yollar inşa edilmeden önce güven köprüsü kurulmuştur çünkü. Köprünün ayakları her ne kadar sağlam olsa da  zaman zaman köprü çatırdayabilir. Çatırdamayı duyduğun an sakince çatlağı onarmak lazım gelir. Aldırmadan hışımla koşan köprüyü yıkar.

Popüler Yayınlar